19
Mayıs
2013
Hamilelikte 34. haftamı geride bırakmaya günler kaldı. Bu zamana kadar can çekmesi, mide yanması, göz kalması, vücut çatlaması gibi işler başıma gelmemiş olsa da tamı tamına 15 kilo aldım. Küçük bir danadan farksızım. Ama gelen geçen çok sevimli olduğumu söylüyor. Sanırım şişkosun sen demenin kibarcası oluyor bu. Şimdiye kadar hiçbir şey için zorlanmasam da isim konusuna gelince çuvallıyorum nedense. Çeşit çeşit isimler dolanırken zihnimden yalın ve sade bir isim olmalı diyorum hep. Şeker suratta benim gibi düşünüyor ve moda olan bir isimden ziyade her daim kulağa hoş gelen, anlamı güzel bir isim arıyor.
İsim konusunda bu kadar seçici davranan kıl ebeveynler olarak bizi en zorlayanlardan biride bebek arabası seçmek oluyor. Yolda ne zaman bebekli birini görsem arabasından memnun olup olmadığını soruyorum. Şimdiye kadar 4-5 mağaza gezdik ama şöyle içime sinen hah budur diyebileceğim Bir modele rastlamadım. Aradığım tüm özellikleri bir arada üzerinde barındıran bir araba maalesef ki yok. Bu durumda birkaç özellikten feragat ederek araştırmalarıma devam edeceğim. Hangi bebek arabasını seçmeliyim? Ne mi istiyorum?
Bu seçeneklerin tamamına sahip olmasalar da benzerlerinden kalite olarak sıyrılan bir kaç model var.
GRACO Symbio Bebek Arabası
Olumlu özellikler
Fiyatı rakipleri gibi çok yüksek değil ( jane rider, concord neo) ana kucağı olmadan sırtı tamamen dik yatabildiği için 800-900 YTL arası bir fiyata alabilirsiniz.
Tek elle anneye yada dışa dönük kullanabilme özelliği var. Benim en beğendiğim özelliği bu oldu çünkü diğer bir çok modelde bu işlem içim oturma ünitesini çıkartmak zorunda kalıyorsunuz. Oysa gracoda tek hareketle işlem tamam.
Elle fren sistemi var, kolay hareket kabiliyeti sayesinde Bizim köstebek yuvası yollarımızdan geçişlerde, sorun yaşatmayacak gibi duruyor
3 pozisyonda yatış, kaliteli kumaş yapısı, tentede bebeği görmek için yer var
5 nokta emniyet kemerine sahip
7.5 kg ağırlıkla halterci olmanıza gerek kalmıyor
Tek elle kapatıp açılabilme özelliği var. Tekerleklerde bundan nasibini alıyor ve kolayca açılıp kapanıyor.
Olumsuz Özellikler
Tek elle kapanırken oturma ünitesini çıkarmak gerekiyor
Sepeti oldukça minnak olduğu için kullanışsız
Boyunuz fazla uzun yada kısa ise tutma kolu ayarlanamıyor
Mamas&Papas Urbo bebek arabası
Olumlu Özellikler
alüminyum ve süper hafif şaseye sahip 5,8 kg oturma ünitesiyle birlikte 9 kilo oluyor.
Tam ve 4 kademede düz yatabilen oturak sayesinde doğumdan itibaren kullanılabiliyor.
Ayarlanabilir ayak dayanağı, ayarlanabilir kol yükseklik ayarı ve ayarlanabilir kemer genişlik ayarı var
5 nokta emniyet kemerine sahip
Konforlu keyifli bir sürüş için tüm şasi süspansiyonlu dağa bayıra çıkmaya hazırsınız yani, yada şehir içi yollara 🙂
Deri ön barı her 2 yönden basitçe açılır ve kapanır
Tentesinin üstünde mıknatıslı açılıp kapanır bebek izleme penceresi var.
Tek elle açılıp kapanabilme özelliği var ama diğer pusetler gibi bu işlemide yapabilmek için oturma ünitesini çıkarmanız gerekiyor.
Olumsuz özellikler
Şeker surat görünümünün pazar arabasına benzediğini söyledi. Bana öyle gelmedi ama
Çift yönlü kullanım için oturma ünitesini çıkarmak gerekiyor. Yalnız başınıza bir elinizde bebikto diğer elinizde bu arabayla işi becerebilmek hayli zor
Tekerleklerinin yollara karşı biraz dayanıksız olduğuna dair bir şikayet okumuştum ama kullanan belki bebek arabası yarışlarına katılmıştır kim bilir
Maclaren tekhno XT
Olumlu Özellikler
Ekstra büyük bebek izleme penceresi var
Tamamen Siyah tasarlanmış özel model kasa ile karizmatik bir duruşu var
Ön tekerlekler 360 derece dönerek kolay hareket imkanı sağlıyor
Oturma ünitesiyle beraber tek harekette kolayca katlanarak baston halini alıyor. Bu rakiplerine fark atan önemli bir özellik bence.
Kumaş yapısı oldukça kaliteli. Yer yer reflektörle kullanılmış ki bu bebek arabasını gece kullanırken ekstra güvenlik sağlıyor
Oturma yeri 4 pozisyonda yatabiliyor ve 5 noktalı güvenlik pozisyonuna sahip
Kumaşı kolayca çıkarılarak yıkanabiliyor
Kolları 3 kademede ayarlanabiliyor ben 170 şeker surat 192 boya sahipken işimize oldukça yarayacak bir özellik bu.
Olumsuz özellikler
Tek taraflı olduğu için ne yazık ki anneye dönük kullanılamıyor.
Tekerlekleri bizim şehir yollarına göre küçük ama çok kaliteli olması belki bu olumsuzluğunu ekarte edebilir
Fiyatı bebek arabalarına göre oldukça uygun olmasına karşın şeker surat bunun sonuçta baston puset olduğunu söylüyor e bu durumda ortalama 800 lira vermek biraz saçma?
Sepete ulaşmak oldukça zor. Büyük ama kullanışsız bir sepeti var.
Yukarıdaki üç seçenek sanki olurmuş gibi geliyor. Kraft markasını kalitesiz kumaş yapısından ve sürekli parça değişim şikayetleri aldığından, Bugaboo , stokke ve orbit baby markalarını el yakan fiyatları yüzünden, concord neo ‘yu oldukça büyük tekerlekleri ve ağırlığı yüzünden, bebeconfort markasının tüm modellerini oldukça ağır oldukları için, (elea modeli çok güzel görünüyor ama oturma ünitesiyle breber 13 kilo) Quinny ve TFK buggster markalarını 3 tekerlekli oldukları için kafamda elemiştim ama bana kala kala bunlar kaldı. Ama şudur diyebileceğim bir markada karar kılamadım. İçlerinde en çok maclaren olabilir gibi geliyor .Varsa fikri olan paylaşabilir mi?
1
Mayıs
2013
Hazır iyice şişmemiş, henüz yürürken hacıyatmaz misali sallanmıyorken bebek için alışveriş yapalım dedik. Bu durumda bir İzmirlinin yapabileceği en iyi şey Kemeraltına gitmek. Neden derseniz Mina ve Barış bebe gibi köklü mağazalarda çalışan personel, işinin kesinlikle uzmanı. Bize satış için yardımcı olan arkadaş, mağazadaki abidi gubidi teçhizatlar için bile o kadar bilgiliydi ki şaştık kaldık. Gelmişken bebek arabası için de araştırma yapalım deyince bu sefer arabalar hakkında deneyimli bir başkası bize yardımcı oldu. Araba konusuna bir başka yazıda tekrar dönebilirim. Şimdilik kıyafet, ve bebek alışverişi nde bebek bakım ile ilgili aldıklarımızı paylaşayım.
bebek bakımı için
8
Mart
2013
Bu yazıyı okumaya başlamış olduğunuza göre, içinizi yüzme havuzuna çeviren minik mucize gittikçe büyümeye başlamış olmalı. Her daim giydiğiniz daracık kotlarınız, balık etekleriniz, incecik kollarınızdan geçirdiğiniz üstleriniz artık dolabınızın bir köşesinde usulca bekliyor değil mi? Şimdi siz kara kara düşünmeye de başlamışsınızdır. Acaba ne giysem? Bu yazıyı sırf bu sorununuza bir nebze olsun çare bulmak için hazırladım. Konunun uzmanı değilim evet ama sizinle yaklaşık aynı göbeciği paylaşıyorum.
Hamileliğimin ilk 20 haftasında dolabımda ki pantolon ve üstlerim bana pek sorun çıkarmadılar. Belim kalınlaşmadığı için onları giyerken zorlanmadım. Fakat 21. haftamda pantolonlarımın beli, büyüyen minik hanımı zorlamaya başlayınca bende hamile giyim reyonlarını turlamaya başladım. Tabi her teknolojik hatun gibi öncelikle internetten araştırdım. Sürekli evrim geçiren vücut yapımıza uygun hamile kıyafetlerini bulabileceğimiz ve hemen herkesin dilinde dolanan bir numaralı marka LCW mağazaları. Online alışveriş yapabileceğimiz web sitesinde tıpkı mağazalarında da olduğu gibi rengarenk ve çeşit çeşit hamile kıyafeti bulabilmek mümkün. Kendime mağazasından iki adet renkli pantolon aldım. Kullanımları oldukça rahat. Üst kısım için üretilen modelleriniyse pek sevemedim. Üst için sezon modasını kullandım. Bu sene bol ve rahat kesimli kazaklar moda olduğu için favori markam Koton’dan rengarenk kazaklar aldım. Havaların biraz ılınmaya başladığı şu zamanlar içinde Addax isimli online satış mağazasından bol kesimli üstler edindim. Her aldığım kıyafet rengarenk olunca da markasını bilmediğim bir Yerel mağazadan siyah bir hamile taytı edindim. Şimdilik bunlar beni idare ediyor. Yaz içinse daha çok bol kesimli elbiseler almayı düşünüyorum. Hamile elbisesi olmasa da bu şekilde işimi göreceklerdir.
31
Mayıs
2012
İstanbul’a gitmişken üzerine çok methiyeler duyduğum Terkos pasajına uğramasam olmazdı. Arnavutköy iskelesinden Taksim otobüslerine binerek İstiklal caddesinde başka hiçbir mağazaya uğramadan uzunca bir yürüyüşe başladım. Galatasaray lisesini geçince Sağ tarafta büyükçe bir Paşabahçe mağazası var. Onun yanındaki sokaktan içeri daldım. Burası üç katlı bir han aslında. Terkos çıkmazı da deniliyor. İçinde ki dükkanlarda pahalı markaların seri sonu yada defolu ürünlerini bulabiliyorsunuz. Ben Soldan ikinci dükkanın içindeki ürünler oldukça renkli olduğu için alışverişime ilk buradan başladım. İzmir’de her kızın üzerinde bulunan 40 liralık gömleklerin daha kalitelisine burada 30 lira fiyat verdiler. Rengarenk sezon pantolonları 25 liraya satılıyor ve tişörtlerde taş çatlasın 10 lirayı geçmiyor. Çok çeşit olduğu için onumu alayım bunu mu alayım diye karasız da kalınca, elime geçen önü kısa, arkası uzun yakası sarı minik zımbalarla süslü omzunda kahverengi deri şerit bulunan gömleğe 15 lira fiyat istediklerinde hemen ödeyip, diğer dükkanlara da göz atmak için çıktım. Gömlek pull&bear yeni sezona ait, omuzunda küçük bir defo var. Orjinali sitesinde 69.95 liraya satılıyor.Göz atmak isterseniz tık tık.
Üzerinde Looney Tunes kahramanlarının resimleri basılı olan Tişörtler tezgahlarda 5 liraya satılıyordu. Biraz daha zayıflamam gerekli olduğunu tekrar hatırlatmak zorunda kalan bu tişörlerden alabilmeyi çok isterdim oysa ki. Hepsi 34-36 beden arası çırpılar için yapılmış. Ağzımın suyu aka aka yanlarından geçtim. Alt katın son dükkanında Şeker suratlım için çeşit çeşit Tişörtler vardı XL beden dar yada bol gelebileceğini bildiğim için almadım. Son zamanlar da oldukça tombişledik çünkü. Üst katın izbe dükkanlarından birinde tam aradığım gibi koyu renkli çok uzun olmayan gömleklerden buldum. Yakasında 44 euroluk fiyat etiketi vardı ama defosu yoktu,