Sulu yemek isterim diye tutturan şeker suratlımı kıramıyor ve öyle bir gece bekletemeyeceğim halde hemen nohut yemeği yapmaya girişiyorum. Bunun için ilk önce 2 su bardağı nohutumu güzelce yıkıyor ve tencerenin birinde kaynamış su ile bir saat bekletiyor ve suyunu süzerek yemeğin diğer kısımlarını hazırlamaya başlıyorum derken…. Amaniiin et yok! e o zaman nasıl etli nohut olur ki? olmaz işte olamaz. Şeker surat el atıyor duruma ben bir koşu giderim kasaba, sen yeter ki yap bu yemeği. Gerçekten bir koşu gidip geliyor. Ben soğanlarımı küp küp doğramış sotelemişim. O yetişiveriyor hemen bana. “Etler geldiii” 250 gr et ikimize yeterde artar bile. Zaten arttı da sonunda. Kasap kağıdını bir açıyorum ki ne göreyim bildiğin pespembe et. Hemen gugıl amcama soruyorum. “Amcacım bu ne iş diyorum ses yok” pig mig eti falan olmasın bu diyorum “e oluuur” diyiveriyor. Birde fotoğraf koyuyor önüme inanmam için böyle pembe pembe etler.Tıpkı bizimkisi gibi.İyice işkillenip durumu Şeker surata açıyorum. Bu arada benim nohutlarda düdüklüde 10 dakikadır haşlanıyor. Şeker suratta şaşkın arıyıveriyor kasap amcayı, abicim bu etler pembe sakata gelmeyelim sonra? Kasap diyor telaşa gerek yok, yavru dana kestik sabah, onun eti pembe olur. İçime su serpiliyor ama üzülüyorum danacığa ama ölenle ölünmez helede danacık olunca yenilebilir bile;
14
Ağustos
2011
Çok acıklı bir yemek tarifi vereceğim sizlere. oldukça acıklı ve acılısıda pek lezzetli olan bir tarif bu. Yaparken gözyaşlarınıza hakim olamayacak, tişörtünüzün kollarını sırılsıklam yapacaksınız. Kırmızı, kıpkırmızı gözlerinizin sorumluluğunu üzerime almıyorum ama yediğiniz parmaklarınızın hesabını da vermeye oldukça hazırım.
8
Ağustos
2011
Yok milletin gözü kalır, yok kiri isi pası çok olur, yok aç varsa kokar, diye… diye… bir gün olsun mangal yapamadım şu balkonda. . Hani komşuların küfür etmeyeceklerini, itfaiye yada polis çağırmayacaklarını bilsem yakacağım çatır çatır o mangalı. Vicdanımda rahat bırakmıyor ki şööyle bir is içinde gözüm yaşara yaşara yakayım şunu. Uff bu kadar da kibar olunmaz ki!
Neyse efendim oruçlu halimle ,devrik cümleler denizinde mangallı hayaller içinde süzülürken ettiğim gafların kusuruna bakmayın lütfen. Köfteyi mangalda yemek gibi bir hayalim olupta apartmanda oturunca kendimce mini çözümler üretiyorum. buda onlardan biri çakma şiş köfte aslen ama ben daha karizmatik bir isim koymayı uygun buldum. Şimdi bu hellimi domatesi patlıcanı ve misler gibi sarımsaklı köfteyi şişe takıp mangalda çevirmek vardı. Ahhh! Ahhhhhhhh! ne yapalım elimizden gelen bu. Bu ama buda öyle bir tatki anacım aratmıyor mangalı. Sarımsak tadı srbzelerede geçiyor kokusuyla ve tadıyla yiyenleri mest ediyor beni etti yani. Eşimide etti. Sizde yapın ve mest olun.
7
Temmuz
2011
Oldukça değişik olduğunu sandığım bir huyum var. Dolmuşta giderken mağazaların vitrinlerinin üzerindeki tüm yazıları okumaya çalışırım. Artık senelerdir o kadar alışkanlık olmuşki hangi mağaza nerededir, vitrininde ne vardır, indirimi yüzde kaçmış falan çok iyi bilirim. İşe gidip-gelirken önünden geçtiğim mütevazı dükkanın enteresan ismi bende hep merak uyandırmıştı. “çimende çılgın döner” . Bir gün nasılsa o çılgın dönerden yeme fırsatı buldum. Köy ekmeğinin arasına isteyenler için patates püreli olarak servis ediliyordu. Ben patates püresi istemedim. Vitrinde yazılanlar doğruydu yüzde yüz biftekten yapılmış enfes bir tatla karşı karşıyaydım. O dönerin ardından çok zaman geçti. Fajita yapmayı öğrendiğim zaman çılgın amcanın fikrini bu yemeğe uygulayabileceğimi düşündüm. Yaptımda zaten. Evet çok güzel oldu. Mis gibi etlerin arasından tereyağlı enfes bir püre size eşlik ediyor. Daha ne olsun. Hadi bakalım geçin bango başına.
3
Temmuz
2011
Dolapta çürütme noolur beni diye yalvaran kıymayla başbaşa kaldım. Ayaklarımsa yeter artık lütfen uzat beni koltuğa doğru, topuklarım şööle bi rahatlasın diyorlar. O kadar tembel hissediyorum ki kendimi.. Kalan vakitlerimi Tv başında bön bön yok ayşegülün suçu ne ki? bezel? fırtlar vadisi izleyerek geçirebilirim. Uff ya ama benim japonumsu şirin eşim açken bu yapılırmı be. Topla kızım kendini. Valla ya. Geç bakalım mutfağa . GEÇ! GEÇ! GEÇ! Al şu kıymayı dolaptan, azcık kessin sesini. At bakalım kafandan bi yemek. tutturursun muhakkak.