23
Haziran
2015
Geçen haftalarda Duru’nun kankitosu Doruk’un doğum gününe gitmiştik. Dünya güzeli annesinin hazırladığı doğum günü pastasından tamı tamına 3 koca dilimi mideye indirmiştim. Ganajı oldukça lezzetli, keki ise hafif ve yumuşacıktı. E hal böyle olunca 1 tabak daha istemem oldukça normal olsa gerek. 3. tabak hesapta yoktu ama itiraf edeyim. Pasta O kadar lezzetliydi ki 2. tabak yetmemişti…
Bu kadar lezzetli şeker hamuru pasta yiyince Burcu’ya, bunlardan mutlaka başkaları için de yapmalısın, butik kurabiye işinden para kazanabilirsin demiştim. Sanırım doğum gününe katılan herkesi, hayran kitlesine kattığından üzerinden çok vakit geçmeden kendi mutfağında siparişler almaya başladı.
Yani şimdi demem o ki. Hem görselliğe hem de lezzete önem veriyorsanız e hijyen de sizin için önemliyse. Milo Pasta ‘nın web sitesine bir uğrayın bence. Sipariş vermek için
24
Eylül
2013
Taaa bal yanak doğduğu zamanlar,İzmirli blog yazarlarının bana tebriğe geldiğini yazmıştım. Yayınlamam gereken tariflerin fotoğraflarına bakarken mayasız lorlu poğaça tarifini atlamış olduğumu gördüm. Poğaçayı işte tam o gün, İzmirli yazarlara yapmıştım. Benim için bebekle uğraşırken hazırlanabilecek kolay bir tarif olması gerekiyordu. Bal yanak yemeğini yer yemek onu beşiğine bıraktığım gibi hazırlamaya koyulmuştum bu tarifi. Oldukça kolay olduğu için beni fazla yormadı. Sadece hamurluı tariflerden hoşlanmadığım için kendisini biraz haşinle yoğurdum. Bana pekte hasta olmayan poğaçada sinirinden şiştikçe şişti. Birbirimizden bu kadar haz etmesekte sonuçta ortaya güzel bir tad çıktı. Yiyenler yemek yapmayı çok iyi bilenler olunca hepsi birer gurmede oluyor kanımca. Yerken hiç beğenmedik, öğğğ demediklerine göre sorun yok. Şöyle kolayından, mayasız pofidik bir poğaça yapayım derdine düştüyseniz bu tarif tam size göre. Yalnız ben daha önceleride sık söylediğim gibi evime tereyağı ve zeytinyağından başka yağ sokmadığım için tereyağla hazırladım. Pişerken oldukça enfes koktular.
Güzel bir de haberim var Poğaça hamuru dolapta saklanabiliyor. Tabiiki buzlukta.
2 yemek kaşığı tereyağı
1 çay bardağı sıvıyağ
1 çay bardağı yoğurt
kabartma tozu
bir iki damla sirke
aldığı kadar un
2 su bardağı kadar İzmir tulum loru
1/2 demet maydanoz
1/2 çay kaşığı karabiber
Tulum loru, maydanoz ve karabiber hariç tüm malzemeyi yoğuruyoruz. Unumuzun gerektiği ölçü, hamurun kulak memesi kıvamında olmasına imkan vermeli. Huh cümleye bak. Un, hamura imkan vermeliymiş.
Hamura imkan verdikten sonra loru, ince dilimlenmiş maydonozu ve karabiberi iç harç yapıyoruz. Hamurdan bir tutam alıp peynirli maydanozlu iç koyup kapatıyoruz. kapattığınız yerleri alta gelecek şekilde yağlanmış tepsiye dizip, üzerlerine yumurta sarısı sürüyor ve ardından çörek otu serpiyoruz.. 200C fırında üzerleri kızarana kadar pişirdiğimiz poğaçaları afiyetle midemize indiriyoruz. yanına tavşan kanı çay.
30
Ağustos
2013
Taa geçen hafta İzmirli yemek blogu yazarlarının evime bal yanağı görmeye geldiklerini söylemiştim. Fatoşça tadlar blogunun yazarı’da kendi elleriyle hazırladığı şeker hamuruyla süslenmiş tarçınlı kurabiyelerle geldi diye de bahsetmiştim. Oldukça kibar davranarak bu lezzetli ve sevimli kurabiyeleri misafirlerime ikram edeceğimi düşünmüş. Ama gözden kaçırdığı ufacık bir nokta var. Şeker surat! nereye sakladıysam bulup ham yapmış. Koca bir kutu kurabiyeyi misafirlere doğru düzgün ikram edemeden silmiş süpürmüş.
Hakkınıda yememek lazım şimdi. Kurcuklamış bulmuş. Hakkıdır yemek. Ama sadece iki misafir grubuna ikram edebildim. 3-4 tanede kendim yedim. Sırf görüntüsü değil tadları da enfes.
10
Mayıs
2012
Uzanmışım halıya… dıp dıp dııp dıp
flüoresan tepemde…dıp dıııp dııp dıııp
beyaz bir bıyıkla,
dudağımın üstündeee
sütüüümüüüü içiyoruuum
….
Kapılmışım gidiyorum, dıp dıp dııp dıp
Resmi tatili bekliyorum dıp dıııp dııp dıııp
Şimdi çok uzaklarda
yıllık iznimi
ipleeeeee çekiyorum
…
anatomim bozuldu dıp dıp dııp dıp
masabaşı durmaktan dıp dıııp dııp dıııp
umudum yarınlarda
yine evdeyiiim
…
Bir elimde kurabiye, dıp dıp dııp dıp
komşum beni kıskanır dıp dıııp dııp dıııp
uzanmışım yereeee
evdeyyiiiiiiiiimm
…
21
Nisan
2012
The Walking Dead dizisini ne kadar çok sevdiğimi yazılarımı takip edenler bilirler. “Bulun artık şu Sophiayı” diye hep beraber çileden çıktığımız. 2. sezonda Darly reyis durumun farkına varmış olacak ki. Aldı okunu arbaletini, bıraktı çilekeş grubunu, kızcağızı tek olarak aramaya çıktı. Tökezledi, düştü, kafasını çarptı. Pis zombilerde “taze et gelmiş” diyerekten ham etmeye çalıştılar onu. Ama o zombiciklerin beynini dağıtmayı bildi Darly reyis. Öldürmekle de kalmadı; kulaklarını kesip hiçte sezon modasına uygun olmayan iğrenç bir kolye yaparak boynuna taktı. devamında ne oldu acep diyerek meraka düşenler diziyi internetten indirebilirler. Bu heyecanlı sahnelerin uçuştuğu ekrana kocaman gözlerle dalmışken. Beynimin içinde fink atan minik hiko muzır muzır güldü. Darly reyis boynuna zombi kulaklarından kolye yapıyorsa bende pekala zombi parmaklarından kurabiye yapar kıtır kıtırda yerim dedi. Haklıydı zaten. Süper olacaktı. Kurabiyeleri görenler neşeli bir kahkaha savuracaklardı ortaya. Aman çok bağırmasınlar zombileri uyandırabilirler. Onlar bi köşede uslu uslu dursun.
Hazırladığım kurabiyeleri pamuk anneme götürürsem hayatta ağzına sürmeyeceğinden emin olduğum için anneme götürmeyi kararlaştırdım. İşten dönerken markete uğrayıp 2 adet fıstık ezmeli bar aldım. Hani şu çikolata gibi olanlarından. Sonrada mutfağın başına geçerek oldukça korkunç görünümlü bu kurabiyeleri yaptım. Sıcakken bile çok lezzetliler.