kırkı çıktığında görürsüncüleri hüsrana uğratacağım kusuruma bakmayın. Bizimki 3. aynı doldurduğunda günümüzü gösteriyor. Mahsusçuktan ağlamalar. Çığlık çığlığa bağrınmalar, uyumucam benler ve beni kucağına alsanalarla dolu bir aya giriş yaptık. Bal yanak artık kafasını dik tutabiliyor ve pek şen kahkahalar savuruyor. Çözmemiz gereken bir lisanımızda var şimdi. Agu magu. g eçen saçlarını yana tarayıp keçeden hitler bıyığı yapınca annem isyan etti. Çocuumu kimlere benzetiyon seeen. Sadist sosyopat manyak mı olsun bu şimdiiii. Günah değilmi sabi sübyanaaaa. Bi kılığa sokçaksan doktor yap avukat yap! diye isyana gelince az da olsa hak verdim ve bu konuda çalışmalara başladım. Zaten bir kaç yerden de ( hepi topu iki kişi ama böyle yazınca havalı oluyor) kızın için bir blog aç ileride bakar ve ona çok güzel bir anı olur teklifleri gelince tamam dedim. Şimdilerde bunun hazırlıklarına giriştim. Bebiğe bir blog açıyorum. eheyyyt savuluun bakeeemmm.
Kounun mercimek köftesiyle uzaktan yakından alakası yok. Emme velakin ben yaklaşık üçbin yıl önce yaptığım köftenin tarifini yazayım dedim. Benim tarifim portakal ağacından devşirme. Şöyle ki:
24
Eylül
2013
Taaa bal yanak doğduğu zamanlar,İzmirli blog yazarlarının bana tebriğe geldiğini yazmıştım. Yayınlamam gereken tariflerin fotoğraflarına bakarken mayasız lorlu poğaça tarifini atlamış olduğumu gördüm. Poğaçayı işte tam o gün, İzmirli yazarlara yapmıştım. Benim için bebekle uğraşırken hazırlanabilecek kolay bir tarif olması gerekiyordu. Bal yanak yemeğini yer yemek onu beşiğine bıraktığım gibi hazırlamaya koyulmuştum bu tarifi. Oldukça kolay olduğu için beni fazla yormadı. Sadece hamurluı tariflerden hoşlanmadığım için kendisini biraz haşinle yoğurdum. Bana pekte hasta olmayan poğaçada sinirinden şiştikçe şişti. Birbirimizden bu kadar haz etmesekte sonuçta ortaya güzel bir tad çıktı. Yiyenler yemek yapmayı çok iyi bilenler olunca hepsi birer gurmede oluyor kanımca. Yerken hiç beğenmedik, öğğğ demediklerine göre sorun yok. Şöyle kolayından, mayasız pofidik bir poğaça yapayım derdine düştüyseniz bu tarif tam size göre. Yalnız ben daha önceleride sık söylediğim gibi evime tereyağı ve zeytinyağından başka yağ sokmadığım için tereyağla hazırladım. Pişerken oldukça enfes koktular.
Güzel bir de haberim var Poğaça hamuru dolapta saklanabiliyor. Tabiiki buzlukta.
2 yemek kaşığı tereyağı
1 çay bardağı sıvıyağ
1 çay bardağı yoğurt
kabartma tozu
bir iki damla sirke
aldığı kadar un
2 su bardağı kadar İzmir tulum loru
1/2 demet maydanoz
1/2 çay kaşığı karabiber
Tulum loru, maydanoz ve karabiber hariç tüm malzemeyi yoğuruyoruz. Unumuzun gerektiği ölçü, hamurun kulak memesi kıvamında olmasına imkan vermeli. Huh cümleye bak. Un, hamura imkan vermeliymiş.
Hamura imkan verdikten sonra loru, ince dilimlenmiş maydonozu ve karabiberi iç harç yapıyoruz. Hamurdan bir tutam alıp peynirli maydanozlu iç koyup kapatıyoruz. kapattığınız yerleri alta gelecek şekilde yağlanmış tepsiye dizip, üzerlerine yumurta sarısı sürüyor ve ardından çörek otu serpiyoruz.. 200C fırında üzerleri kızarana kadar pişirdiğimiz poğaçaları afiyetle midemize indiriyoruz. yanına tavşan kanı çay.
1
Aralık
2011
İzmir tulum loru günlerden bir gün ıspanakla karşılaştı. İkisi de o an birlikteliklerinden mükemmel bir börek çıkartabileceklerini biliyorlardı. Ama ev sahibi garip kız önce ıspanağı rondoda çekerek, sonrada onu bir hamurun içine boca ederek tüm planları değiştirmiş oldu. Peynirde fazla beklemedi poşetinin içinde oda ıspanak kardeşin yanına yollandı kısa süre içinde. gözü yaşaran soğan daha fazla seyirci kalamayacağını belirtti bu duruma, o da kendini incecik kıydırarak atıverdi diğerlerinin yanına. Daha bir çoklarının bulunduğu hamur kabından rengarenkve minicik muffin kaplarına aktarıldılar kaşık kaşık. Şimdiyse fırında sıcağın keyfini çıkarıyorlar. Çıktıklarında mutluluktan kabarmış olacaklar. Ne mutlu bize.
5
Ekim
2011
Ben daha minicik bir kız çocuğuyken boyum yaklaşık bir buçuk metreye yakınken yani, komşumuz nurgül teyze annemle ona gittiğimizde hastası kaldığımız kekin tarifini yazmıştı, minicik bir kağıt parçasına. O tarif o kadar hoşuma gitmişti ki bir ara sürekli o kekten yapıyor, yiyip yiyip kilo almamanın keyfini çıkarıyordum. Şimdi olsa ohoooo en azından bir kilo ekler bu bünyeye. Anlayacağınız bu tarifi küçüklükten beri biliyorum. Aslında çok kolay hamuru için bilmeniz gereken bir tek tüyo var.Çok sert oldu diye süt -yoğurt vb. eklemeye kalkmayın çünkü yumuşak olursa kek hamuru içi çiğ kalır pişmez. Evimizin prensesi patatesi midemizde ağırlayabilmek için harika bir yöntem. Arzu ederseniz yağlı kek kalıbına dökerek öyle fırına verebilirsiniz.