31
Ağustos
2012
ayıptır tuşlaması geçmişim havuzun karşısına, kulaklarımda dımtıs müzik, arkada voleybol oynayan vişne çürüğü rengindeki ingilizlere aldırmadan yazımı yazıyorum. Fethiye güzel yermiş vesselam. Ama bizi çok yordu. İzmir’den otobüsle beş buçuk saat sürüyor. Arabanız varsa ne ala, daha çabuk gelebilirsiniz buraya. Otellerin hepsi denize çok yakın. Ben bizimkini tripadvisor ve booking den kurcuklayarak buldum. Çevrede beş yıldızlı Herşey dahil sistem oteller olmasına karşın zamanımızın çoğunu dışarıda gezmeye ve denizde yüzmeye ayıracağımız için gereksiz olacağından tercih etmedik. Bizim otelimiz yarım pansiyon ve ne şaşırtıcı ki sadece üç yıldızlı. Oysa bence bir yıldızı daha hakediyor. Kaldığımız oda ilk katta olduğundan bende evde sürekli toz moz dinlemeden kapıları pencereleri açtığım için odamızı değiştirme talebinde bulunduk. Bakalım yarın üst katlardan bir oda vermezlerse gönülden verdiğim o bir yıldızı geri alacağım.
Fethiye’nin esnafı turistlere embesillermiş gibi davranıyor. Herşeyi bağıra bağıra anlatıp sonunada oookeyyyy! ekleyiveriyorlar. Çakma japonumla süt beyazı rengimizle etrafta salınırken turist muamelesi gördük. Hele fener maçını izlerken hey “duuuittt… felan fistan, maçın sonucu neyyyy” okeyyyy” demeleri bitirdi bizi. kafamda kovboy şapkam yamaç paraşütü yapanları çekecekken yanımıza yaklaşan rehber “big böörd haaaaa” diye afilli bi telafuzla konuşunca beim çakma japon “öyle valla” dedi. Adamda bozuntuya vermemek için “büyük kuş” demek zorunda kaldı. Rehber ya illa çevirecek. Bari tatil sonunda esmerleyelimde böyle vampir gibi dolanıp milletten ingiliz muamelesi görmeyelim.
Esnaftan konuşurken dükkanların içindekilerden bahsetmemek olmaz. Böyle turistik mekanların olmazsa olmazı çakma chanellerden, luiz vuittonlardan burada da görebilmek mümkün. Fotoğraflarını çekmeye gerek görmedim çünkü Türkiye çakma mallar cenneti.Onun yerine bu güzel mumlukları çektim.
hepsi öyle güzel ki. Tavana asarak lamba gibi kullanabileceğiniz büyük boyda olanlar 35 liradan başlıyor gidiyor da gidiyor.
Kemeraltında pekala 5 liraya bulabileceğiniz el yanaları burada 15 liradan , el yapımı etnik desenli çantalar 35 liradan, küçük cam parçalarıyla bezeli mumluklar 5 liradan, büyükleri 15 ten
ve bilimum çinide neredeyse İzmir’dekinin iki katından satılıyor. Ben özellikle bir mağazadaki ürünlere hasta kaldım içinde el yapımı balık ve baykuş şeklinde çantalar vardı. Fotoğraflarını koyamadım çünkü sahibi izin vermedi. O izin vermeyince de kıl olup çok beğendiğim halde o baykuş şeklinde ki çantalardan almadım.
Bu kedileri çok beğendim. Ama nedense fiyatlarını sormayı akıl edemedim. Hepsi rengarenk ve çok güzel. Diğer herşey gibi el emeği göz nuru.
Çok veren maldan, az veren candan demiş atalarımız. İşte tam bu söze uygun çok tatlı minik hediyeciklerde yok değil. İsterseniz aynalı bir mücevher kutusu alabilir, fethiye hatırası buzdolabı magnetlerinden edinebilir yada bu güzel anahtarlıklarla çantanızı süsleyebilirsiniz. Tatilimiz devam ediyor. .. Umarım tepemize bi paraşütçü düşmeden de devam eder 🙂
yorumlar:
yorum yapmak ister misin?
evatolyesi
Ağu 31, 2012ne kadar güzel anlatmışsınız bende çok beyaz tenliyim tatilde herkes bana tuhaf tuhaf bakar:))
hiko
Eyl 06, 2012kışın pamuk prenses, yazın gece feneriyiz biz 🙂
nazlı
Şub 17, 2013Merhabalar, buradaki hediyelik eşyaları ölüdenizde mi çektiniz?
hiko
Şub 19, 2013evet hepsini orada çektim. Cadde boyu hediyelik eşya satan böyle neşeli dükkanlar var.