Kırma Tavuk Kebabı

24

Kasım
2014

Kırma Tavuk Kebabı

Yazar: hiko  |  Kategori: Tavuk Yemekleri  |  Yorum: Yok   |  3.094 Kişi Tarafından
tavuk kırma

tavuk kırma

Geçen hafta 7. İzmir yemek bloğu yazarları toplantısı yapıldı. Ben de Balyanak ile katıldım toplantıya. Katılmak ki ne katılmak, minik hanımın peşinde döndüm durdum. Kucaktan kucağa sevilip mıncıklanmadığı vakitlerde toplantı salonunun mutfağına bile girmeyi başardı kendisi. Şefler tabi bayıla bayıla bir hal oldular. Bizim hanımda etrafa boncuk dağıttı durdu. Bize kudurdu, millete güldü minik kuzu. Sandalye tepelerinde, masa diplerinde dolandı durdu. Bende takibi bir an olsun bırakmadım. Sanırım bu yüzden benim için oldukça yorucu geçti toplantı. Bu seneki en süper ötesi sürpriz, Yunus Emre Akkor şefin aramızda oluşuydu. Düşünün bir taaa İstanbul’dan bizimle deneyimlerini paylaşmak ve aramızda olmak için kalkıp gelmiş.

İyi ki gelmiş, onun sayesinde blog yazarlığının ne kadar önemli olduğunu bir kez daha anlama imkanı buldum. Memleketler tarihleriyle yaşar, tarihler de mutfakta başlar dedi şefimiz. Gelecek nesillere aktarabilmek adına yazdığımız her yazı önemliydi bu yüzden. Atalarımızdan kalma yemeklere bloglarımızda daha fala yer vermemizi istedi. Osmanlı mutfağın da  sanılanın aksine ucuz ve yapımı kolay yemeklerin de bulunduğunu, ve hatta bunların padişahlarca çok sevildiğini söyledi. Oysa Osmanlı mutfağı denildiğinde aklıma her zaman yapılışı büyük ustalık gerektiren bol malzemeli, nedense hep bol yağlı ve zorlu yemekler gelmişti şimdiye kadar. Düşünün bir,  en iyi soğanlı yumurtayı yapanlar ödüllendiriliyormuş Saray mutfağında. Soğanlı yumurta yahu. Ben Süleymanın kuzu çevirmeli yumurta yediğini hayal etmiştim hep. ( Muhteşem yüzyıl izlemediğimden olabilir )

Madem söz Osmanlı mutfağından açıldı, e Yunus şefim de mutlaka yapın dedi. O zaman Fatih Sultan Mehmet Hanın en sevdiği yemek olan Kırma Tavuk Kebabı vakti geldi demektir. Saray mutfağının gizli tariflerinden ve sadece padişah için pişen bir yemekmiş üstelik yapmayı bilen yalnızca bir iki şef varmış. Ben şeker surat için geçtim ocak başına, siz de gönlünüzün Fatih’i  için geçin.

Tarifi hiç değiştirmeden Yunus Emre Akkor tarifiyle olduğu gibi yayınlıyorum. Ama belirtmem gerek ben arnavut biberi yerine kırmızı biber ve bütün tavuk yerine, tavuk pirzola ve göğüs eti kullandım.

1 adet bütün tavuk
2 adet doğranmış soğan
1 yemek kaşığı ezilmiş arnavut biberi
100 gr tereyağ
1/2 demet maydanoz
1 çay kaşığı karabiber
1 çay kaşığı kimyon
1 tatlı kaşığı tuz
2 bardak su
tavukların terbiyesi için:
1 adet rendelenmiş soğan
1 çorba kaşığı tuz
Tavuklarımız 8 eşit parçaya bölüyoruz. Parçalara ayırdığımız tavuklarımızı soğan rendesi ve tuzla ovuyoruz ve bir kenarda 10-15 dk beklemeye alıyoruz.
Tereyağımızı tencerede eritiyoruz.Terbiyeden cıkartıp iyice yıkadığımız tavuklarımızı kurulayarak kızdırdığımız tereyağının içine atıp renkleri değişene kadar arkalı önlü çevirerek kızartıyoruz.
Tavuklarımız kızardıktan sonra içine tuz,baharat ve arnavut biberlerimizi ekleyerek her tarafa eşit yayılmasını sağlıyoruz.
Suyunu ekleyip altını kısarak 20-25 dk pişmeye bırakıp sonrasında sıcak olarak servis yapıyoruz.
* Dibi yok mu o dibi? Enfes oluyor. Ekmeği bana bana yediğim en lezzetli kısım kesinlikle yemeğin dibiydi. Afiye bal şeker olsun evin Sultanları, Padişahları…

 

yorumlar:

Hiç Yorum Yapılmamış!

yorum yapmak ister misin?

© Tüm Hakları Saklıdır - Yanık Tencere
Yazılar kaynak belirtilmeden kullanılamaz. Taş oluverirsiniz sonra, demedi demeyin.