Evin içinde bal yanakla uğraşırken zamanın nasıl geçtiğinin farkına varamıyorum. Bal yanak tam üç aylık oldu. ben ise hala doktoruma teşekkür edemedim. Daha önceki konuşmalarımızdan 3 yaşında yağmur isimli tatlı bir kızı olduğunu biliyordum. Keçe işini de oldukça ilerlettiğime göre kendi elimle hazırladığım bir hediyenin oldukça makbule geçeceğini düşünerek işe koyuldum. Öncelikle Yağmur için ismine özel bir şeyler dikmem gerekiyordu. Bulutlar ve gökkuşağı ile hazırlanan renkli ve şirin bir kapı süsünün uygun olacağını düşündüm. İnternette kalıp bulamayınca ordan- burdan gökkuşağı resimleri bularak kağıda çizdim. Daha önceden yazı tipini oldukça beğendiğim İngilizce karakter harflerim vardı. Bunları da kağıda kopişleyip her birini tek tek kestim. Harfleri şeker pembesi keçe ve fuşya ip kullanarak diktikten sonra silikon elyaf ile doldurdum. Bulutlar için gugıl amcamdan destek aldım. Gökkuşağını en üstten en alta doğru azaltarak rengarenk kesip silikon tabancası yardımıyla yapıştırdım. Tombiş Bulutları gökkuşağının köşelerine yapıştırdığımda, kapı süsünün yarısı bitmişti.
İlk başta harfleri kurdeleye yapıştırıp bir buluttan diğerine sallandıracaktım ama keratalar ne yaptıysam bir türlü dik durmayı başaramadılar. Yapıştırma şeklini mi değiştirmedim. Kurdeleyi uzaltıp kısaltmadım mı. İşte ne yaptıysam fayda etmeyince bende gökkuşağının üzerine yapıştırdım harfleri. Bulutlardan renkli boncuk sarkıtayım da yağmur yağmış gibi olsun o zaman dedim. O da kaba saba durunca vazgeçtim. Tam keçe kapı süsü bitti artık derken birde ne göreyim? “g”” harfim “ğ” değil. Acilinden buna da müdahale ederek, var olan bebek taçlarından birini söktüm. Üzerindeki kurdeleyi “g” harfinin üzerine yapıştırdım. Bu haliyle oldukça sevimli oldu. Devamını Oku »
24
Eylül
2013
Taaa bal yanak doğduğu zamanlar,İzmirli blog yazarlarının bana tebriğe geldiğini yazmıştım. Yayınlamam gereken tariflerin fotoğraflarına bakarken mayasız lorlu poğaça tarifini atlamış olduğumu gördüm. Poğaçayı işte tam o gün, İzmirli yazarlara yapmıştım. Benim için bebekle uğraşırken hazırlanabilecek kolay bir tarif olması gerekiyordu. Bal yanak yemeğini yer yemek onu beşiğine bıraktığım gibi hazırlamaya koyulmuştum bu tarifi. Oldukça kolay olduğu için beni fazla yormadı. Sadece hamurluı tariflerden hoşlanmadığım için kendisini biraz haşinle yoğurdum. Bana pekte hasta olmayan poğaçada sinirinden şiştikçe şişti. Birbirimizden bu kadar haz etmesekte sonuçta ortaya güzel bir tad çıktı. Yiyenler yemek yapmayı çok iyi bilenler olunca hepsi birer gurmede oluyor kanımca. Yerken hiç beğenmedik, öğğğ demediklerine göre sorun yok. Şöyle kolayından, mayasız pofidik bir poğaça yapayım derdine düştüyseniz bu tarif tam size göre. Yalnız ben daha önceleride sık söylediğim gibi evime tereyağı ve zeytinyağından başka yağ sokmadığım için tereyağla hazırladım. Pişerken oldukça enfes koktular.
Güzel bir de haberim var Poğaça hamuru dolapta saklanabiliyor. Tabiiki buzlukta.
2 yemek kaşığı tereyağı
1 çay bardağı sıvıyağ
1 çay bardağı yoğurt
kabartma tozu
bir iki damla sirke
aldığı kadar un
2 su bardağı kadar İzmir tulum loru
1/2 demet maydanoz
1/2 çay kaşığı karabiber
Tulum loru, maydanoz ve karabiber hariç tüm malzemeyi yoğuruyoruz. Unumuzun gerektiği ölçü, hamurun kulak memesi kıvamında olmasına imkan vermeli. Huh cümleye bak. Un, hamura imkan vermeliymiş.
Hamura imkan verdikten sonra loru, ince dilimlenmiş maydonozu ve karabiberi iç harç yapıyoruz. Hamurdan bir tutam alıp peynirli maydanozlu iç koyup kapatıyoruz. kapattığınız yerleri alta gelecek şekilde yağlanmış tepsiye dizip, üzerlerine yumurta sarısı sürüyor ve ardından çörek otu serpiyoruz.. 200C fırında üzerleri kızarana kadar pişirdiğimiz poğaçaları afiyetle midemize indiriyoruz. yanına tavşan kanı çay.
Göbişli olduğum zamanlarda edindiğim keçe hobimi ilerletiyorum. Geçen hafta çok sevdiğimiz dünyalar iyisi bir arkadaşımızın yandançarklısına yada müstakbel güzel eşine, bir arkadaşına hediye etmek üzere Lohusa Tacı yaptım. Aslında her işime olduğu gibi buna başlarkende oldukça umutsuzdum ama bir ucundan tutuverince gerisi geldi işte. Sonuçta ortaya böyle şirin bir taç çıktı. Hal böyle olunca marifetimi sergileyeyim bari dedim ve yayınlamaya karar verdim. Sanırım bu keçe işinin gerisi gelecek. Anne oldum şimdi birde iş kadınımı olucam yoksa?. Abovvvvvvv 🙂
Olurda sizde; ay çok beğendim beeeeen derseniz bana mail atabilirsiniz. Bu arada ben bunu pek beğenmedim. Benimki kurdele yerine kelebekli olsun. Oğlum değil kızım olacak gibi siparişlerinize de cevap verebilirim. Yada cevap verebilmeyi umuyorum diyelim. Nede olsa bu işten hepi topu bir kere para kazandım. oda bildiğiniz gibi trabzonlu uzaylı.
paranızı alırım. karışmam.
14
Eylül
2013
pamuk annemin enfes patlıcan tarifinden daha önce sizlere bahsetmemiş olduğumu farkettim bugün. Aslında bu onun tam tarifinin farklı bir pişirme yöntemiyle hazırlanmışı. Hem kolay hemde lezzetli. Ama nedense birebir aynı malzemelerle yapıyor olsam da hiçbir zaman onunki kadar lezzetli olmuyor . Lafı fazla uzatamıyorum bal yanak beşiğinde kımıl kımıl duruyor çünkü. Ellerini de hafiften yemeğe başladı. Gerçi en son hanım kızımız için yarım saat önce sofra kurmuştuk ama bu bidiklerin midelerine pek güven olmuyor.
…ara…
Tencerede pişirilen tarifi daha sonra paylaşırım. Bu güveçte patlıcan bir harika oldu. Yanına tabii ki tereyağlı pilav eşlik etti. Tarifi verip bende bal yanağın yanına teşrif etmeliyim. Kendinize çok iyi bakın. Devamını Oku »
3
Eylül
2013
Geçenlerde gelen bir mail üzerine sevinçten zıpladım. O kadar ki bal yanak ürküp ağladı onu sustarmaksa iki pışpış bir öpücükle tamamdı. Gelen mailde önceleri keçeden yapmış olduğum keçe oyuncak uzaylıyı bu sefer daha farklı bir tasarımla dikmem isteniyordu. Ömrümde ilk defa el işimden para kazanabilme şansı doğmuştu bana. Her ne kadar zaten çalışıyor olsam da bunun yeri ayrıydı elbette. İşin zorluğunu görünce biraz tırsmadım da değil. Çünkü benim klasik uzaylım bordo-mavi forma giyecek, sırtınada isim işlenecekti.
Şeker surat keçeleri alıp gediğinde bunun harika olacağını düşündüm. Aldım elime makası kalıp çıkarıp önce formayı kestim. Sonrası kendiliğinden gelişti zaten. Son ilmeği attığımda uzaylıya bir eksik olduğunu farkettim. Suat beyin istediği resimde yoktu ama ben genede trabzonspor arması dikiverdim hemencecik. Küçük ve detaylı olsa da çok yakıştı bizim turuncu uzaylıya. Devamını Oku »