16
Mayıs
2012
Büyük gün gelip çatmıştı sonunda. Günlerce evvel halılar temizletilmiş, kapılar, camlar silinmiş, perdeler ütülenmiş, ev köpük içinde kalmıştı.Tertemizdi herşey. Fazlaca temizdi. Berbat derecede temizdi. Sabahın köründe kalkılıp son bir üstünden geçildi herşeyin, hiç bir şey şansa bırakılmamalıydı. Üç küçük ninja ( aslında bir tanesi kazzık kadar olmuştu) her türlü olumsuz şartlarda pes etmeyecek şekilde, kıvırcık saçlı şirin ustalarından tembihlenmişti. Kıvırcık saçlı usta sevinçliydi,heyecanlıydı yanakları al aldı. Biraz üzgün gibiydi de sanki. Ninjaları kendi özel taktikleriyle tek başına yetiştirmişti şimdiye kadar. Bir tanesi, o içlerinde en söz dinlemeyeni gitmeye karar vermişti. Aslında bir gün zaten olacaktı bu. iki buçukluk kola kadarken kızı, ona danteller örmeye başlamıştı . İlk göz ağrısıydı sonuçta, iç buruktu az da olsa. Bazen şaka yapmak için minik kızlar “uhahaha! sen önce evleneceksin” denildiğinde salya sümük ağlayan büyük kızı evleniyordu. Bu gün müstakbel damat beyin ailesi gelecekler ve kızlarını kendisinden isteyeceklerdi.
…
Herkes oradaydı bu mutlu gün için. Teyzeler, halalar birer dayı ve amca, onların çocukları ve hatta ortak işyerinden çok sevilen dostlar. Ev hınca hınç doluydu. Kurabiyeler börekler havada uçuşuyor herkes servise yardım etmek için koşuşturup duruyordu. Sıra kahvelere gelmeliydi. Günün en can alıcı yeri. Hiko kahveye tuz koymamayı tercih edecekti. Ama öyle pis bir suratla bakacaktı ki şeker suratlısına, o içinde tuz varmış gibi yüzünü buruşturacak ve bol köpüklü tuzsuz kahveyi midesi bulanmadan içiverecekti. Gülümseyecekti sonra şirin şirin. Hiçbir şey öyle olmadı. Şeker suratlının güzel yüzlü yeğeni Hilal, mutfakta tuz atalım, tuz atalım zıplayışları yapsa da hiko kabul etmedi. Şeker suratlısına tuz koymayarak şaka yapacaktı. Peki, iki oda dolusu insana nasıl kahve yapacaktı? Hemen ona da kendince müthiş bir çözüm getirdi. Kahveyi dökmesi kolay olsun diye demlikte hazırlayacaktı. Bin bir zahmetle pişirildi kahve. Köpüğü yetmeyince Serap abla ve Zehra teyze çakma köpük ayarladılar telveyi az suda köpürterek. Sonrasında dağıldı herkese , fırtlata fırtlata içildi hepiciği. Sıra o tek kahveye geldiğinde kendinden emin fincana boşalttı kahveyi. Oyun daha eğlenceli olsun diye iki de başka fincan koydu yanına. Elçin kardeşi o en küçük olanı yani abla bu fincanı ver iyimi diye sorunca pis pis güldü hiko.” tamam, dahada kıllansın bakalım şeker surat”. Devamını Oku »
10
Mayıs
2012
Uzanmışım halıya… dıp dıp dııp dıp
flüoresan tepemde…dıp dıııp dııp dıııp
beyaz bir bıyıkla,
dudağımın üstündeee
sütüüümüüüü içiyoruuum
….
Kapılmışım gidiyorum, dıp dıp dııp dıp
Resmi tatili bekliyorum dıp dıııp dııp dıııp
Şimdi çok uzaklarda
yıllık iznimi
ipleeeeee çekiyorum
…
anatomim bozuldu dıp dıp dııp dıp
masabaşı durmaktan dıp dıııp dııp dıııp
umudum yarınlarda
yine evdeyiiim
…
Bir elimde kurabiye, dıp dıp dııp dıp
komşum beni kıskanır dıp dıııp dııp dıııp
uzanmışım yereeee
evdeyyiiiiiiiiimm
6
Mayıs
2012
Vişneli tartı Müdehher ablamlar çaya geldiklerinde yapmıştım. Üzerinden koskoca iki hafta geçti. Yazıyı bu güne saklamamın bir nedeni yok. Tamamen tembellikten ileri gelen bir şey. Her güne bir yazı ve bir tarif yayınlayabilmeyi çok isterdim oysa ki. Olmuyor işte olmuyor. Dondurulmuş vişne kutusu ne zamandır buzlukta çığlıklar içerisinde benden bişeyler yap noolur apla diye yalvarıp duruyordu. Ablamların bize gelecek olmasını fırsat bilerek vişneleri yüzmeye çıkardım, suları süzüldüğünde tart için kullanılmaya hazır ve çok mutluydular. Devamını Oku »
2
Mayıs
2012
Bir önceki yazımda aynı harç malzemesiyle iki tarif vereceğimi söylemiştim. Birincisi Ispanaklı ve mantarlı Kiş, bu ise dahada kolay bir tarif. Aslında yapmanız gereken çok basit Kiş tarifindeki harca, yumurta kırıp pişirmek. Yumurtaları isterseniz benim gibi bütün halde bırakabilir isterseniz de ıspanaklarla karıştırabilirsiniz. Öğle tatilinde olduğum için aklıma yazmak için eğlenceli birşey gelmiyor. Dün 1 Mayıs olduğundan işe de gitmedim. Evde kalıp tüm günümü film izlemekle geçirdim birde ne yazık ki temizlik yapmakla. Bugün sanki pazartesiymiş gibi hissediyorum. Bu yüzden çok sinirliyim. Tüm işleri pazartesi toparlamıştım. Bugün sanki hiç pazartesi olmamış gibi yeniden karşıma çıktılar. Akşama çaya misafirim gelecek. Ne yapacağımı henüz bilmiyorum. O ilham perisini bi görsem kanatlarını yolacağım. Bana çok keyifsiz bir yazı yazdırttı. Cadaloz şey ne olacak. Devamını Oku »
1
Mayıs
2012
Aynı çeşit malzemeyle hazırlayıp sabah akşam sofraya getirebileceğiniz iki tarifim var. Bu birinci tarifim. Malumunuz henüz iki kişiden oluşan mini ailemize 1 kilo ıspanak oldukça fazla geliyor. Helede içine mantarda katıldıktan sonra dahada çoğalan bu enfes tat bize; beni 2- 3 öğün boyu yemek zorundasın diyor. Tabi bu kiş denen enfes şeyi yaptığımda sabah akşam yemek gibi bir niyetim yoktu. Pamuk anneme götürmeye niyetliydim. Ama maç denenen zamazingo yüzünden gidemeyince mecburen o koca kişi biz yemek zorunda kaldık. 2 öğün olarak tabi. Üstelik kiş için kullandığım ıspanaklı harç arttı. Artan harçla da başka bir tarif hazırlayıp ertesi sabah kahvaltı için çıkarmak zorunda kaldım. Tarifte verdiğim ölçüler kiş için yetebilecek miktarda. Tart kalıbımın çapını bilmediğim için burada veremiyorum. En büyük boy olması muhtemel. Sabah, öğle akşam sizin tercihinize kalmış. İstediğiniz öğünde size eşlik etmesi için hazırlayabilirsiniz. Devamını Oku »