6

Ocak
2012

kuru incirli cheesecake

Yazar: hiko  |  Kategori: pastalar-kekler  |  Yorum: Yok   |  3.047 Kişi Tarafından

Her sabah olduğu gibi servise doğru depar atarken bunun için çok geç kaldığımı beş dakika kadar o ayazda bekledikten sonra idrak edebildim. Sonra da evimin az biraz yukarısındaki caddeye yürümek zorunda kaldım. Yani servise binmek için kullandığım yolun tam tersi istikamet! E boşuna demiyorlar akılsız başın cezasını falan filan diye. Neyse efendim o istemediğinde yavaş yavaş önünden geçip korna çalan minübüsler yoktu tabiki. Murfy yasası gene işbaşındaydı, bir Allah’ın kulu dolmuş durmadı duranda sağolsun akraba ziyaretine gitmişiz gibi kalabalıktı. Neyse ben parayı verebilmek için çantamla, uzun baston şemsiyemle akrobatik hareketler yaparken vvvvvvvyyyk diye ani bir fren. Bir bakmışım şöför koltuğunun yanındaki tümseğe çıkmışım. Abim sen nasıl fren yapıyorsun öyle desem de sesim kalabalıkta hiç oldu. Toparlanıp parayı uzattım. En uyuz olduğum şey şu para uzatma, para üstü alma meselesi. Allahtan kimsenin parasını uzatmak zorunda kalmadım, ama gelin görün ki bende de bozuk kalmamış, şoförün hain bakışları altında uzattım onluğumu. Adam bana kıllandı bir kere Devamını Oku »

6

Ocak
2012

kış soğuğunda sebzelerle dans

Yazar: hiko  |  Kategori: Zeytinyağlılar  |  Yorum: Yok   |  2.274 Kişi Tarafından

Sahneye önce zeytinyağı çıktı, içi kıpır kıpırdı doğrusu. Ateşin sıcaklığına uyumla cevap verdi, sonra soğanlar gürültüyle başladılar danslarına. Sarımsaklar da yerlerini aldıktan sonra,  bir o yana bir bu yana sallanmayı sürdürdüler. Biberler hiç yerinde durur mu? Onlarda atladılar hemen sahneye. Hepsi yorgunluktan pespembe kesilmişlerdi, işte tam bu sırada ateşin sıcaklığı kısıldı ve sahneye hızla halka patates ve kabaklar, ufacık bezelyeler, turuncu elbiseleriyle havuçlar ve tombiş bedenleriyle domatesler geçti. Üstlerine yağan minik minik tuzdan ve kekikten konfetilerle dans yeni başlıyordu daha…

Devamını Oku »

2

Ocak
2012

kahvaltılık yumurta salatası

Yazar: hiko  |  Kategori: kahvaltılık, salatalar  |  Yorum: Yok   |  5.248 Kişi Tarafından

Yeni yılın ilk pazar kahvaltısının oldukça kokoş olmasını istedim. Şeker suratlımın üzerinde sinekler uçuşurken elime para ve kapının anahtarlarını alarak süpermarkete yollandım. Ah ne iyi dedim sonra yolda. Elimde kimlik namına bişeyde yok. Şimdi şurdan geçen arabanın biri hafiften dokundursa bana, soluğu hastanede alsam, yada dünyayı uzaylılar bassa kimliği yanında olmayanları öldürseler oda olmadı düşsem oramı buramı incitsem sonra ambulansla hastaneye götüreceklerken baksalar kimlik yok ölüp gitsem de beni kimsesizler mezarlığına gömüverseler, yada hiç olmadı yanımdan az evvel geçen polis arabasında ki amcalar tipimi şüpheli bulsalar da beni kodese tıkmaya karar verseler bide üstelik kafamı arabanın tepesine çarpıp hafızamı kaybediversem ne olacak o zaman? Böyle salak sapık şeyler düşünürken acilinden alışverişimi yapıp koşa koşa evcağızıma döndüm. Mis gibi çayımı demleyip yumurtamı haşladım ve şeker suratlımı uyandırdım. Yaşasın hayattayım 🙂 Devamını Oku »

30

Aralık
2011

papagiannis

Yazar: hiko  |  Kategori: dünya mutfakları, salatalar  |  Yorum: Yok   |  3.501 Kişi Tarafından

Başucumda Dido Satiriyu’nun “Benden selam söyle Anadoluya” adlı kitabı var. E böyle oluncada beynimin içindeki minik hiko  rum mutfağı nasıldır acep tarzı sorular sormaya başladı. Bir haftadır pek tınlamıyordum fakat bugün iyice zıvanadan çıktı. Bende sırf o sesini kessin diye biraz araştırma yapmaya karar verdim. İşyerimin dehşet hızlı internetinin bu mezeyi bulabilmemdeki katkısı büyük. Farkında olmasa da big bossuma saygılarımı yolluyorum. Papagiannis ismi gene pek afilli geliyor kulağa, hafifsemek çok ayıp olacak ama bildiğimiz yoğurtlu patlıcan salatasının tahinlisi işte. Rum kardeşlerimizle soframızda kardeş olmuş. Baklavaya az biraz tahin ekleyip baklaviannis diyor olabilirler. Ama bizim kadar lezzetine düşkün olmalılar çünkü bu şey enfes. Devamını Oku »

27

Aralık
2011

yumurtalı salam çiçekleri

Yazar: hiko  |  Kategori: kahvaltılık  |  Yorum: Yok   |  3.131 Kişi Tarafından

Pazar kahvaltılarını çok seviyorum. Çünkü yaptığım başka bir kahvaltı yok. Hafta içi ve cumartesi, manzara diye her sabah masaüstümdeki o birtürlü değiştirmeye fırsat bulamadığım yemyeşil otlağı, kahvaltı diye gevrek- ayran ikilisini, demlenmiş çay yerine kireç tutmuş kazandaki simsiyah çayı yudumluyorum , keyif diyebildiğim tek şey işyerinde sırtımı koltuğa yaslayıp ellerimi boynumun arkasında kavuşturmak, sabah sporumda nedense servisin peşinden koşmak. Altı yıldır çalışıyorum hala servisi kaçırıyorum yada yetişmek için her sabah koşmak zorunda kalıyorum.İyi de oluyor aslında bu sayede üzerimdeki uyku mahmurluğu kalkmış oluyor. Hafta içinin koşuşturmacasına bir güncük olsun veda edebilme vakti geldiğinde geç kalkıyor ve özentili enfes bir kahvaltı hazırlıyorum. Şeker suratlımda evimizin yakınındaki fırından sıcacık ekmeği alıyor. OHH ! değmeyin keyfime. Devamını Oku »

© Tüm Hakları Saklıdır - Yanık Tencere
Yazılar kaynak belirtilmeden kullanılamaz. Taş oluverirsiniz sonra, demedi demeyin.