5
Aralık
2011
Şeker suratlımın tüm karşı çıkmalarına rağmen temel reisin izinden gitmeye devam ediyor ve size şimdide enfes bir başka ıspanaklı tarif veriyorum. Onun gönlünde herzamanki gibi patates vardı ve bana içine ıspanak koyacağına patates koysanya dedi. Üzgünüm çakma japonum yapamayacağım o şekilde. Yapacağım şey; Ispanaklı tavuk rulo, isminde geçen ıspanak sadece 1 yaprakçıktan ibaret. Tekniğine uygun yapabilmem için tavuk göğsünü dövebileceğim bir et dövme tokmağı olmadığından etlere mini Parlak zekamı kullanarak çaydanlık dibiyle vurmayı denedim. Sonuç olarak o kadar darbeye rağmen hala ezilmemiş tavuk göğüslerini dahada ısrarcı olursam pelteye çevirebileceğimden korkarak bu işin peşini bıraktım. Sonunda bayağı tombiş tavuk rulolarım oldu. Tam bizim aileye göre oldular deyip bağrıma bastım onları. Lezzetlerine gelince bana az yap iyimi diyen şeker suratlımın tabağımdakilerden tırtıklamasından anlaşılabilir umarım.
4
Aralık
2011
Daha ilkokul beşinci sınıfa giderken eniştemin tombik kızkardeşinin makarnaya şeker dökerek yemesini iğrenerek izlemiştim. Kızın böylesine şişman olmasının sebebi hremekte üzerine şeker dökerek yediği makarna olmalıydı. Bense çırpı gibiydim, İncecik kollarım çarpık sıska bacaklarım vardı. Meraklı minik beynimin ve ufacık midemin lütfen yapma ne olur deneme deyişlerine kulak vermeyerek şekerli makarnaya yüzümü buruşturarak da olsa bi çatal sallamıştım sonra. Tadı fena değildi evet, ama makarna ketçapla yenmeliydi. Sonra şekerli makarna yiyen tombiş kızın sabah kahvaltısına katılma şansı bulduk ailecek. Bakalım şimdi neyin üzerine şeker dökecekler derken. Eniştemin annesi fasülye turşusunu dilim dilim doğrayıp yağda pembeleşmiş soğanların üzerine döktü ve tavada kavurmaya başladı. Fasulyeler iyice piştiğinde üzerlerine bir kaç yumurta kırarak, tavayı hemen soframıza koydu. Her garip tadı denemeye bayılan ben fasülye turşusunada ilk çatalı batıran olmuştum. O tadı hiç unutmadım. ikinci sefere yeme fırsatım olmamıştı bu enfes artvin yöresi tadını. Taki bugüne dek…
BİM mağazasında bir kavonoz fasülye turşusuyla karşılaşınca, aptal bir gülümsemeyle iki kavanozu atıverdim sepetime. Sonrada yana kaykılan dudaklarımla “bir kavonoz yeter sonuçta o zamanlar küçüktün ve küçükken herşey aslında olduğundan daha güzel görünür ve tadar insana” edasıyla kavonozun tekini rafa geri koydum. Sabah kahvaltısı yapamadığımız için sonrasında pazar gününün gelmesini heyecanla bekledim…
Devamını Oku »
2
Aralık
2011
Şirinler şirini annemin doğum günüydü dün. Bir sürü cümleyi ardı ardına sıralayabilirim tek solukta onun için. Herkesin annesi fedakardır muhakkak benimki de öyle. Kolay mı hem annelik hem babalık etmek üç cadoloz küçük kıza, onları okutmak, dantel gibi ilmek ilmek işlemek. Biricik meleğimize doğum günü için sürpriz yapalım dedik. O çoktan unutmuştu zaten doğum gününü. Taki finansbankın salak mesajı 2. kez gelene kadar. İlk mesajı Açinim silmişti annem görmeden.Akıllılar tekrar yollamışlar mesajı. Annemde anlamış tabi kızçelerinin sağda solda telaşlı gezintilerini. Zaten Açinde hiç iyi değildir bu sır saklamalar konusunda. Daha liseye giderken ben yine annemin doğum günü için sürpriz yapmak istemiş, bir hafta önce babannemin elini öperek aldığımız harçlıklarla, ona tatlı hediyeler almıştık. En güzeli de onları hediye paketlerine koymak olmuştu. Hep yaptığımız gibi onları saklamıştık. Odamıza girip bizi basan annemin önüne atılan Açincim. Sırtını dolaba yapıştırarak “Hayır anne hayır! burda hediyelerin yok” deyivermişti. 😆
Pastanın hikayesi de var muhakkak. Bir gün önceden yaptım pandispanyayı. İşten döndüğümde de kafama göre kremasını ve içini hazırlayıp üstünü şeker hamuruyla kaplayabileceğimi düşündüm. Tatlı küçük çiçekler yapabilirdim üzerine. Ama annem şeker hamurunu hiç sevmezdi. Bende 2 numarayı yani cuçiyi arayayım dedim. Abla sakın yapma dedi orta halli birşeyler olsun . Bende üzerini süsleyebilmek için piyalenin glazürünü aldım. Çıtır çıtır çikolatalı oldu üstü, misler gibi. Çok eğlendik. Annemde çok sevindi.
Devamını Oku »
1
Aralık
2011
Egenin inciri meşhurdur bilirsiniz. Bu incirine en gzel hali tatlısıyla arz-ı endam eder sofralarda. bide altına kaymağını koyduk mu havasından geçilmez. Haklıdır da zaten havalanmakta zira böylesi enfes bir tada sahip olupta ego fırtlaması olmadan öyle incir başına durabilmek zordur kanımca. Bayıla bayıla yiyeceğiniz, yaparken de hiç zahmetlere girmeyeceğiniz mükemmel bir tatlı. Yerken bana dua edinde cennete gittiğimde sizin dualarınızın torpilini kullanabileyim. Devamını Oku »
1
Aralık
2011
İzmir tulum loru günlerden bir gün ıspanakla karşılaştı. İkisi de o an birlikteliklerinden mükemmel bir börek çıkartabileceklerini biliyorlardı. Ama ev sahibi garip kız önce ıspanağı rondoda çekerek, sonrada onu bir hamurun içine boca ederek tüm planları değiştirmiş oldu. Peynirde fazla beklemedi poşetinin içinde oda ıspanak kardeşin yanına yollandı kısa süre içinde. gözü yaşaran soğan daha fazla seyirci kalamayacağını belirtti bu duruma, o da kendini incecik kıydırarak atıverdi diğerlerinin yanına. Daha bir çoklarının bulunduğu hamur kabından rengarenkve minicik muffin kaplarına aktarıldılar kaşık kaşık. Şimdiyse fırında sıcağın keyfini çıkarıyorlar. Çıktıklarında mutluluktan kabarmış olacaklar. Ne mutlu bize.
Devamını Oku »